0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2023 yılında özellikle turist sayılarını sınırlandırmak için dünyanın farklı ülke ve bölgelerinde bir dizi adım atıldı. Kruvaziyer gemilerinin sınırlandırılması, turist vergilerinin artırılması ve ziyaretçi sayılarının sınırlandırılması bu adımlardan bazılarıydı. Fakat bu alanda getirilen bazı yasaklar özellikle dikkat çekici oldu.

Avrupa’da 2023’te turistlere yönelik en tuhaf yasakları derleyen Euronews’ten Rebecca Ann Hughes’un haberine göre, en tuhaf yasaklardan biri İtalya’nın Sardinya Adası’nda karşımıza çıktı. Turistlerin bu yaz Sardinya Adası’nın ünlü plajlarına akın etmesiyle birlikte yerel yetkililer bir dizi düzenleme getirdi. Bunlar arasında ziyaretçi sayısının sınırlandırılması ve zaman sınırlaması getirilmesi yer aldı. Ancak batı kıyısındaki Pelosa Plajı, havlu yasağı getirerek güneşlenenlerin beraberlerinde daha az kum tutan matlar getirmelerini zorunlu kıldı. Sardinya Adası’nın ünlü pembe Spiaggia Rosa Plajı, 2023 yılında da ‘yasak bölge’ olarak kalmaya devam ederken, kumsalda yürüyenlere 500 euro, kum çalarken yakalananlara 3 bin 500 euroya kadar para cezası uygulaması da getirildi.

Portekiz’deki plaj müdavimleri ise sene başında müziklerini çok yüksek sesle çaldıkları için 36 bin euroya varan para cezalarıyla karşılaşabilecekleri konusunda uyarıldı. Yerli halkı ve turistleri rahatsız eden yüksek sesle müzik yayını yapan taşınabilir hoparlörler, Portekiz Ulusal Denizcilik Kurumu (AMN) tarafından yasaklandı. AMN’nin plaj talimatı ayrıca belirlenen alanlar dışında top oyunları oynamayı, kamp alanları dışında kamp yapmayı ve ateş yakmayı da yasaklıyor.

İspanya’nın güneyindeki Sevilla kenti ise bu yıl bekarlığa veda partilerindeki ‘antisosyal’ davranışları ortadan kaldırmak için bir yasa çıkararak toplum içinde ‘müstehcen davranışların’ engelleneceğini duyurdu. Yetkililer, kamusal alanda iç çamaşırı giyilmesine ve cinsiyetçi mesajlar içeren kıyafetlere yasak getirdi. ‘Müstehcen teşhircilik’ eylemlerinin gerçekleştirilmesi ya da teşvik edilmesi de benzer şekilde yasaklandı.

İtalya’nın küçük bir sahil kasabası Portofino’nun turistlerin uğrak noktası haline gelmesi de yerel halkta rahatsızlık yarattı. Bunun yaz aylarında selfie pozu veren, yolları ve patikaları kapatan bir ziyaretçi akını anlamına gelmesi sebebiyle Portofino Belediye Başkanı, bu durumla mücadele etmek için yaz aylarında geçerli olacak şekilde ‘bekleme yasağı’ bölgeleri oluşturdu. Sabah 10.30 ile akşam 18.00 saatleri arası rıhtımda çok uzun süre beklerken yakalananlar 270 euro para cezasına çarptırıldı.

Benzer bir duruma Avusturya’da da rastlandı. Dağlık Salzkammergut bölgesinde Hallstatt Gölü’nün batı kıyısında yer alan ve Disney’in “Frozen” filmine ilham verdiği düşünülen Hallstatt kasabasının çarpıcı arka planı her yıl bir milyondan fazla turisti buraya çekiyor. Gelenlerin çoğu da bu manzaranın önünde selfie çekmek istiyor. Ancak bu yıl, kasabada yaşayanlar bu duruma sinirlenerek ziyaretçilerin fotoğraf çekmesini engellemek için çit ördü. Bariyerler sosyal medyadaki tepkiler nedeniyle kaldırıldı. Bölge halkı, çitlerin, turistlerin bu popüler alanda toplanarak fazlaca gürültü çıkarmasını engellemesini umuyordu.

Son olarak, en tuhaf turizm baskılarından birinin aslında sahte olduğu ortaya çıktı. Eylemciler, İngilizce konuşan turistleri bölgeden uzak tutmak için Mallorca’daki plajlara sahte uyarı levhaları astı. Bazı posterlerde “tehlikeli denizanası”, “düşen kayalar” veya kanalizasyonla kirlenen deniz suyu hakkında uyarılarda bulunuldu. Bazı levhalar ise plajın kapalı olduğunu ve altında ‘yüzmek yasaktır’ yazdığını belirtiyor ya da okyanusa 100 metreden daha az bir mesafede olmasına rağmen oraya yürümenin saatler alacağı uyarısında bulunuyordu.

Ancak bu uyarıların altında Katalanca yazılmış birkaç küçük satırlık metin, bölgede yaşayanlara bu uyarıların gerçek olmadığını gösteriyordu. Bu notlarda, sorunun kaya düşmesi değil, “kitle turizmi” olduğu ya da plajın “yabancılar ve denizanaları” dışında halka açık olduğu belirtiliyordu.