IPI, Gazze’deki gazeteciler için çağrı yaptı: Gazetecilerin ve sivillerin hedef alınması savaş suçudur

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) gazetecilerin ve medya kuruluşlarının kasıtlı olarak hedef alınmasının, savaş suçu olduğunu belirterek çağrıda bulundu: "Gazze için harekete geçin."

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazze’de tüm gazetecilerin güvenliğini sağlamak için acil ve derhal harekete geçme çağrısında bulundu.

IPI açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Tüm devletleri, İsrail’in, silahlı çatışma zamanlarında gazetecileri korumasını gerektiren savaş kurallarına uyma yükümlülüğünü yerine getirmesi için mümkün olan tüm diplomatik araçları kullanmaya çağırıyoruz. İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) Gazze’de gazetecileri ve sivilleri hedef alarak ve ayrım gözetmeden öldürmesi durdurulmalıdır. Failler, Cenevre Sözleşmeleri ile diğer uluslararası insan hakları anlaşmaları ve yükümlülüklerinin ihlal edilmesinden sorumlu tutulmalıdır.”

"EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ŞİDDET"

IPI verilerine göre; savaşın başlamasından bu yana geçen 3 ayda en az 75 gazeteci öldürüldü. Enstitüye göre bu, kayıtlı herhangi bir modern savaş veya çatışmada bu süre içinde öldürülen en fazla gazeteci sayısı. Öldürülenlerin büyük çoğunluğu, İsrail’in aralıksız hava saldırılarının yıkıma yol açtığı Gazze’deki savaşı haber yapan Filistinli gazetecilerdi. IPI, sadece birkaç gün önce İsrail’in, birden fazla gazeteciyi taşıyan bir aracı kasten hedef aldığını, ikisini öldürdüğünü, üçünü de yaraladığını hatırlattı.

Basın Enstitüsü saldırıları “Son 3 ay içinde Gazze’de gazetecilere yönelik bu benzeri görülmemiş şiddet dalgası” olarak tanımlarken kıdemli El Cezire gazetecisi ve IPI Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı Shireen Abu Akleh’in mayıs ayında hedef alınarak öldürülmesini hatırlattı.

Açıklamaya göre; İsrail Gazze’de son 12 hafta boyunca medya ofislerini bombaladı, gazetecileri tutukladı ve temel iletişim imkanlarına erişimi kesti. İsrail’in uyguladığı bu bilgi ablukası, uluslararası gazetecilerin, savaşla ilgili bölge içinden önemli ölçüde sınırlı bilgiye sahip olan Gazze Şeridi’ne girmelerine ve buradan haber yapmalarına yönelik ağır kısıtlamaları içerdi.

"SALDIRILAR DERHAL SORUŞTURULMALIDIR"

Basın özgürlüğü, bilgiyi paylaşma ve erişim hakkının, sınırlara bakılmaksızın herkese garanti edilen evrensel bir insan hakkı olduğuna dikkat çeken IPI şöyle devam etti:

“Bu insan hakları, dünyadaki tüm gazeteciler için olduğu gibi Filistin’deki gazeteciler için de geçerlidir. Bu haklar, gazetecilerin çatışma ve bunun sahadan etkileriyle ilgili önemli haberleri kamuoyuyla paylaşmak için sıklıkla hayatlarını riske attıkları barış ve savaş zamanlarında geçerlidir. Devletler, silahlı çatışma zamanlarında sivil olarak gazetecilerin güvenliğini sağlamak ve medya ve iletişim altyapısını kasıtlı olarak hedef almaktan veya bunlara zarar vermekten kaçınmak için uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca yasal olarak yükümlüdür. Devletlerin ayrıca, savaş ve çatışma zamanlarında bile gazetecilere yönelik saldırıları derhal, kapsamlı ve bağımsız bir şekilde soruşturma ve sorumluları kovuşturma görevi vardır. Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının kasıtlı olarak hedef alınması, Cenevre Sözleşmelerinin ciddi bir ihlalidir ve ICC’nin Roma Tüzüğü uyarınca bir savaş suçu teşkil edebilir ve bu şekilde soruşturulmalıdır.”

"DİPLOMATİK YOLLARI KULLANIN"

İsrail Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların ve basın özgürlüğü ile insan hakları grupları da dahil olmak üzere sivil toplumun bu yükümlülüklere uyma yönündeki çağrılarını sürekli olarak reddetti. IPI uluslararası topluma, özellikle de İsrail’in müttefiklerine, Medya Özgürlüğü Koalisyonuna üye 50 ülkenin tümüne; İsrail’in basın özgürlüğüne ve gazetecilerin güvenliğine saygı gösterme konusundaki uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak için tüm diplomatik yolları kullanmaya çağırdı.